30 Mayıs 2013 Perşembe

Çocukluğum - 2

Kahramanımız Dido’nun Z. ilçesi ile tanışıklığı ve ortaokul yılları aynı dönemde başlar. Yeni insanlar, yeni bir okul ve yeni maceralar… O dönem Dido’da sokak serseriliğinin tavana vurduğu yıllardır. Mahallede gerçekleşen çete kurarak, cam kırma vb. küçük çaplı maddi hasarlı eylemler gerçekleştirme, aşağı mahalle ile toplu kavga ve küfürleşme, sokaktan geçen yabancılara Polatvari hesap sorma, komşu zillerine basma (ve özellikle kaçmama), mahallede yatır gördüğünü iddia edip ortalığı birbirine katma ve telefon sapıklıkları gibi o yıllara ait her türlü adli olayda adı geçse de kendisinin uslu, sessiz, sakin, terbiyeli, kibar, pırrrrrrrrrlanta gibi bir kız olduğuna inanan büyükler var olduğu sürece; o her olaydan ustaca sıyrılmayı başarmıştır.
Böylece biz de Dido’nun içinde var olan şiddeti gerekli yerlerde ortaya çıkarıp, gerekli yerlerde ustaca perdeleyebilen bir kız olduğunu anlayabiliyoruz. Korku ve gerilim filmlerinde filmin sonuna kadar kendisinden şüphelenilmeyen psikopat Elmayra tarzı kızlardan olduğunu iddia bile edebiliriz bir anlamda.
İçindekileri zaman zaman perdelediği yerlerden biri de okuldur. O, okulda başarılı ve örnek gösterilen bir öğrenci olmak için çaba göstermekle birlikte başarılı kopya çekme yöntemlerini öğrenmek için de çaba göstermektedir. Tabi ki ilk denemelerinde başarısız olup yakalandığını inkar etmeyelim. Ama Dido bilir ki öğrenmenin ve uygulamanın sonu yoktur. Daha sonraki yıllarda yaratıcı, yaratıcı olduğu kadar da başarılı toplu kopya organizasyonlarının aranılan ismi olacaktır Dido.
Dido ilk (ve son) toplu dayaklarını bu dönemde yemiştir, voleyboldan bu yüzden nefret etmiştir. Mesleğine karar verdiği dönem de bu dönemdir. (Alanına ise daha sonra)

13–15 yaşları hep güzel hatırlanan mutlu yıllardır. Çocukluk bitmemiştir, heyecan bitmemiştir, eğlence bitmemiştir. Ardından fırtınalı dönem lise yılları gelir. Başka bir yazıda…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder